17 Ağustos 2014 Pazar

Ağustos 16-17, Van

Ağustos 16-17, Van

Van'da merkezi bir cadde var her şey orada demişti Selen. Selen ile görüşemiyoruz, Serap ilgileniyor benimle, Alper de bir süre için yok, sonra katılacak bana..

Serap ile sokağa çıkıp neler yapalım bir bakalım diyoruz. Önce hikayelerimizi paylaşıyoruz, ortaklıkların üzerinden neler yaparız düşünüyoruz.

Serap beni Van Kadın Derneği'ne götürüyor,  derneği ve çalışmaları anlatıyor.
Merkezi Cadde, Cumhuriyet Caddesi, Serap 'ın deyimiyle Mecburiyet Caddesi. Bakışlardan rahatsız olabilirsin,  biraz şey diyor. Her yerde karşılaşıyorum bu bakışlarla,  ne kadar zamandır hem de.. Yayınlamaya orada olmuyor,  her yerde, bazı alanlar hariç.. Serap o zaman normal bir şey o zaman demişti,  ben de kültürden söz etmiştim,  normlara dayanıyor evet..
Sanat Sokağı'nda 17 Ağustos için sergi var, TMMOB düzenliyor.  Sergiyi biraz konuşuyoruz,  Kamuran basit bir dille deprem hakkındaki duyarlılık yaratma çabalarından söz ediyor,  Serap da ilk haberi için video çekiyor,  anlayabilmek için sorular soruyorum.  Hala dayanıksız bina yapabiliyorsunuz,  onu kontrol etmek için de özel olarak analiz yaptırmalısınız. Kamuran duyarlılık arttı,  daha da iyi olacak diyor.
Basın açıklamasından söz ediyor, ben projeyi anlatıp basın açıklaması değil, insanların tepkilerini merak ediyorum,  ne hissediyorum,  ne soruyorlar size diyorum. Özgür yaklaşıyor Sekvan ile birlikte, Sekvan o olmaz ben size nasılsın anlatayım sizin görmeniz gerek diyor, ben de yerel muhabir bunun için var diyorum.  Özgür ben gönüllü olurum diyor, yazarım ama yayınlanacaksınız.  Yaz, Özgür, yayınlayalım..
Özgür, Serap, Büşra,  Sekvan
Özgür ile konuşuyoruz şimdi,  Özgür üniversiteden, etkinlikler yapalım diyor. Van'da feminist insan lazım değil mi, Serap ile konuşuyorlar.  LGBTİ bireyler hakkında etkinlik planlaması Eylül-Ekim'de,  destek olmak, dahil olmak isteyenlere.. Oradan Haxor'a gidiyoruz,  pazar var, pazar muhabbetlerinin içinden bir sokağa,  sokakta düğüne denk geliyoruz, ben de kıyafetleri görmüş oluyorum. Bir diğer sokakta çocuklar var, bana hello diyerek yaklaşıyor biri, sonra sohbet ediyoruz biraz, fotoğraf çekecekken çek çek diyorlar, yanlarına gidiyorum bi video çıkıyor ortaya, bana hello diyen çocuk,  türk müsün,  kürt müsün diyor, milliyetçilik ile uzağım.  Türkiyeliyim kalmış aklımda,  o an onu söylüyorum video öyle bir şey,  sonra ben türk ya da kürt bir kimlik kullanmıyorum, Türkiye'de yaşayan bir bireyim diyorum, hoşuna gidiyor cevabım. Sokak yazıları çok ilgimi çeker,  haxor sokaklarından aktaracağım,  diğer adı Texas buranın.

Serap daha önce gelmemiş bu kadar içeri,  şimdi farklı bir gözle bakıyor ve hoşuna gidiyor,  muhabirlikle ilgili sorular soruyor.  Epey zevk aldı bu işten, öyle gözüküyor.  Yazı yazsana diyorum,  bak haber de yaptık bugün.. Kabul ediyor,  meraklı bu işlere,  gözleri parlıyor, gülüyoruz karşılıklı,  kurduğumuz iletişimden memnunuz.

Kaleyi de gör diyor, gidiyoruz,  epey fotoğraf çekiyoruz,  ön kameraya nasıl bakılır öğrenmek iyi olacak.. Kaleden sahile gitme mesafesi epey fazla, vazgeçip üniversitenin sahiline gidiyoruz, günü bitiriyoruz.  Minibüs şoförü epey acı çekiyor derken birden dinlemek istediğim Ahmet Kaya şarkıları çalıyor..
Yine Mecburi Caddedeyiz,  ertesi gün buluşmak üzere ayrılıyoruz.

Erken uyanamayıp Akdamar'a gidemiyoruz,  buluşup iskeleye gidiyoruz, dönüşte doğruca internete, birlikte çalışıp yazılarımızı tamamlıyoruz.
Serap yerel muhabirler deki ilk yazısı için çalışırken. .











Yeniden görüşmek üzere,  sevgiyle, dostlukla Serap..
Yerel Muhabirlerimiz Serap ve Özgür'ün paylaşımlarıyla buluşmak üzere. .





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder