17 Ağustos 2014 Pazar

Ağustos 13, Hatay'da ilk akşam

Yerel Muhabir Ağı buluşmaları için Hatay'daydık. Her karşılaşmada geliştirdik projeyi,  inancımız daha da artıyor iyi bir şey bu ya deyip ağ örmeye ve ağ tarafından örülmeye devam ediyoruz. Hülya Tosun'a Hatay'daki iletişim ağı için özel bir teşekkür ..
İlk günden başlıyoruz,  Mustafa Güçlü ile.. Hatay'a gelir gelmez doğruca otele, baya da açız, Gaziantep'te de yemedik, etrafa bakar bakmaz aç kaldık dedim, ne iyi ki otelde derdimizi anlattıktan sonra salata,  karpuz, zeytin yedik o sırada da Mustafa çağırdı bizi,  tabii ki geliriz dedik.
Ağustos 13, Hatay, Mahveli Kafe
 Cemile'den Ege'ye Güçlü Ailesi ile beraberiz, Cemile'nin yaş gününü kutluyorlardı, biz de dahil olduk.


Alper, Büşra,  Baldan,  -, Mahmut, Mustafa, küçük Ece ve Kayra, -, Esra, -, Sabri, Cemile
(- kişileri ifade ediyor, sıralamayı bozmamak için koydum)

Vegan olduğuma ve Alper'in de bir süre bu şekilde besleneceğine çok üzüldüler.
Neler konuştuk?
Mustafa doğrudan böyle bir hayat olur mu yahu diyor, benim kolestrol var 230 olmuş, ustayı arayıp et istedim. (başka bir şeyiydi hayvanın da neyiydi)
Neden yapıyorsun yavrum bunu, canına yazık değil mi? Etik bir anlayış olduğundan bahsediyorum.
Bütün et çeşitlerini sıralıyorlar,  siz şimdi bütün bunları yemeden mi gideceksiniz,  diyorlar. ' Siz burada yiyin,  sonra devam edersiniz. Biz kimseye söylemeyiz.  Burada bi üç gün kalın,  hem nasıl yersiniz. '
Bir de ayıp meselesi var, gittiğin yerde ikram edildiyse yiyeceksin meselesi. Neden? Alper ile biz bunu da kırmaya çalışıyoruz. Neredeyse Hatay'dan özür dileyeceğiz,  şehir duyarsa ayıp olacak.. Et kültürü hakim, burada sabahları kahvaltıya başlarken et yenir, diyor ve madem yemiyorsun bak katıklı ekmekte çökelek peyniri var, onu yeme diye ekliyor.
Sıra pasta kesmeye geldi, pasta yemeyecek misin? Yok, yemeyeceğim.  Cemile, yok yok bunda yumurta yok diyor, pastadaki yumurtadan bir şey olmaz masasında.
Ailem ne diyor bu işe, onu soruyor Cemile, psikiyatriste götürmek istiyorlar, keşke hiç birşey araştırmasaydın diyorlar.. Biraz yemek konusunda dikkat etmeye çalışıyorlar,  üzülüyorlar. .
Mahmut ve Esra güneş kolyemi merak ediyor, pagan mıyım,  Mahmut'un bir arkadaşı Meksikalı Polet de pagan ve veganmış. Mahmut  bizi tanıştırmak için iletişim adreslerini kontrol ediyor,  kimbilir bulamadık ama buluşuruz Polet ile de..
Çok ilgileniyorlar veganlıkla,   epey konuşuyoruz üzerine,  tıp öğrencisi Baldan,  okulda bununla ilgili de eğitim aldıklarını,  yaklaşımlarının herhangi bir baskı içermediğini söylüyor.  Sen bir değerlerine baktır,  diyetisyene git, diyor. Ben de bu konuda önyargılı davrandığımı söylüyorum çünkü,  konuştuğum tıp kökenli kişiler arasında bu şekilde konuştuğum tek kişi Baldan'dı.
Şehir konusunda bize epey bilgi veriyor akşam dönerken Mustafa ve Esra, Hatay'ın herkesin birlikte yaşadığı bir yer olduğunu söylüyorlar.
Affan Caddesi, Affan Kahvesi, Arkeoloji Müzesi,  Habibi Neccar Camiisi,  Dağı -hikayesini anlatıyorlar-, Antakya Belediye Parkı, Armutlu buraları görüyoruz,  havra-kilise -camii aynı yerde önünden geçiyoruz.

İlk geceyi dağa, aya bakarak bitiriyoruz.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder